Selamlaaar 🙂 Düşündüm düşündüm gece gece ne yazsam da uykusuzlara yoldaş olsa yazım dedim ve buldum 🙂 Bugün (ve hatta bu saatte) Londra’daki The Natural History Museum’u anlatacağım 🙂 Ve eminim anlatırken de yeniden yaşayacağım 🙂 Hani ölmeden görülmesi gereken, yapılması gereken şeyler vardır ya; Bu müzede ölmeden görülmesi gereken 100 müze arasında yer alıyor (tabi zannımca) 🙂 Neyse çok gevezelik yapmadan müzeye geçeyim 🙂
Öncelikle müze Londra’da South Kensington bölgesinde yer alıyor. Öncelikle müzeye yaklaşır yaklaşmaz karşılaşacağınız manzara bu 🙂
Şu mimari yapının güzelliğine bakar mısınız? Zaten daha müzeye girmeden şu mimari yapıya kilitlenip kalmanız muhtemel 🙂 Ama kilitlenip kalma faslını çabuk geçip müzeye giriş yapıyoruz.(Bu arada Londra’daki çoğu müze gibi bu müzede ücretsiz :))
Vee girer girmez sizi müzede bu arkadaşlar karşılıyor 🙂
Bu arada müzedeki tüm hayvanlar gerçek, içi doldurulmuş hayvanlar. Öyle maket falan değil.Zaten müzeyi gezerken de gerçekliğini anlıyorsunuz.(Sadece dinazorları çakma yapmışlar ama onlarda malum :))
İnternet araştırmalarıma göre; Müze 1883 yılında British Museum’ dan taşınarak Güney Kensington’a gelmiş.Hangi zat-ı şahane bu kararı vermişse iyi etmiş bence 🙂 Çünkü tek bir müzenin herhangi bir bölümü olacak kadar basit bir müze değil ; çok geniş kapsamlı, dolu dolu bir müze.
Böyle fotoğraf paylaşıp paylaşıp duruyorum ama müzenin güzelliğinin görülmesi için herşey 🙂 Tüm fotoğrafları yüklemek isterdim ama o zaman fotoğraf sergisi gibi bir şey olur blog blogluktan çıkar 🙂
Bu arada burada gördüğünüz sempatik kuşlarda diğerleri gibi içi doldurulmuş. Hatta müzede nesli tükenmiş kuşlar bile var ; Dodo kuşu gibi. (Kendisi benim ödevimdi de asla unutamam :))Hatta buyurun bilgisi ve kendisi 🙂
Müzede birde bunları koruyabilmek ayrı bir meziyet. Çürümesidir, kokmasıdır falan bunları engellemek için neler yapıyorlardır kim bilir? ( Bu sorunun cevabını aradım ama bulamadım :))
Baykuş’ un bu sempatik gözlerle bakışına ne demeli! Girerim rüyalara hepinizi yerim ben!
Altlarında yazan bilgileri okumak için sağlam bir büyüteç lazım 🙁 Ama tek tek kafa yapıları, tüylerinin yapısı inceleniyor bu çerçevede. Hepsinin tek tek özelliği anlatılıyor. Ayrıca baykuş’un üzerindeki şapşik kafaya bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim 🙂 Çok tatlı değil mi ya?
Veee geldik çakma dinazorlara 🙂 Bu küçük dinazor size merhaba demekle başlasın mı? 🙂
Bu da çakma koleksiyonun devamı 🙂 Dinazorlar hakkında bu kadar bilgi, bu kadar maket başka müzede var mıdır bilemiyorum. İlk fosilden ,dinazor yumurtalarına neler neler var.
İlk fosilden bahsetmişken buyurun ilk fosil 🙂
Vakti zamanında iyi ki bu yazıları çekmişim 🙂 Bilseydim hepsini tek tek çekerdim 🙂 Ben ne dersem diyeyim buradaki gibi ifade edemeyeceğim çünkü 🙂 Ya birde oraya giden bir biyolog bunları daha iyi analiz edebilir benim gibi bir turizmci anca blog yazmaya inceler 🙂 Ama olsun fotoğraflarla, kendi tanıtmalarımla da olsa müze hakkında sizleri biraz bile bilgilendirebiliyorsam ne mutlu bana 🙂 Kuşlar, dinazorlar, develer hepsi birbirinden güzeller 🙂 Şimdi de biraz börtü böceklere bakalım değil mi ama? 🙂
BURCUMUN SİMGESİ;AKREP!
Bu güzel canlılara umarım ”ııyykk bııyykk” diye bakmadınız 🙂 Vallahi bunların hepsi emek. Şu canlıları bir araya topla. Tüm parçalarını tek tek incele. Biyolojik açıklamalarla sun. Gerçekten meşakkatli iş. Börtü böcek katı müzenin en üst katında kalıyor ve inceleme yaptıktan sonra arkanızı dönüyorsunuz bir de ne göresiniz?
Yine muhteşem olan mimariyi 🙂 Şuraya baktıkça bu yapının mimarını alnından öpesiniz geliyor 🙂
Neyse 🙂 Börtümüzü böceğimizi, dinazorumuzu gördük, mimariye bayıldık şimdi sıra iç organlarımıza yolculukta 🙂 Mesela DNA’dan başlayabiliriz 🙂
DNA’larımızdan sonra sıra geliyor beyine 🙂 Diğer organlarımızın ”Olmasaydın olmazdık” çığlıkları attığı en önemli organ beynimiz bakalım nasılmış 🙂
Bence gayet ”Olmasaydın olmazdık” havasında. 🙂 Ve ardına hiç arayı soğutmadan 3 boyutlu yüzümüz geliyor 🙂
Ne yalan söyleyeyim müzenin bu kısmında görüp de en etkilendiğim şey beyin oldu 🙂 Natural History müzesinde herşeyin gerçek olduğunu söylediklerine göre beyninde gerçek olduğunu düşünüyorum 🙂
Aaa bu arada bu kısmı geçmeden komik aynaların bulunduğu bölümden komik bir fotoğrafımızı paylaşmadan olmaz 🙂 (Özellikle arkamızdaki çocuğa dikkat! )
Şimdi yine dönüyoruz içi doldurulmuş hayvanlar bölümüne 🙂 Buyurun size bir tilki 🙂
Kirpi 🙂
Kanguru 🙂
Kendisini nedense pek ürkütücü bulduğum hayvan ; Yarasa!
Veee zürafa 🙂
Şimdi gelelim Darwin köşesine 🙂 Burada ben susacağım fotoğraflar konuşacak 🙂 Bu bölümde Darwin’in ”Evrim Teorisi” kanıtlarını göreceğiz.
Veee her güzel şeyin sonu geldiği gibi bu güzel müzeninde sonuna geliyoruz 🙁 Umarım bir gün bu müzeye yolunuz düşer ve canlı canlı bu güzellikleri görme fırsatı bulursunuz. Size son bir iç mimari harikası fotoğrafla veda etmek istiyorum 🙂
Sevgilerimle ….. 🙂
vay be yazıyı okurken ne güzel bizim filmlerde gördüğümüz müzeyi gezenler var demiştim yüksek sesle çevirimiydi yani 🙂 öyle bile olsa teşekkürler bu güzel bilgiler için
Öncelikle yorumunuz için ben teşekkür ederim 🙂 Londra'da yaşadığım dönem müzeyi gezdim bizzat yani gördüğünüz tüm fotoğraflar tamamıyla bana ait 🙂 Yazı da aynı şekilde bana ait. Çeviri kısmına şöyle açıklık getireyim; Fotoğraflar kısmında dikkat ettiyseniz bilgi veren yazılarında fotoğrafları mevcut ve bu yazılar İngilizce. Yani çeviri gerektiriyor. Bende o noktada çeviriyi okuyan kişilere bıraktım 🙂 Yani bu yazım herhangi bir yazının çevirisi değil 🙂
Öncelikle teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için. The Natural History Museum, bundan daha eğlenceli bir biçimde anlatılamazdı galiba =) Bunu olumlu anlamda söylüyorum tabi ki. Çok duydum ama tabi hiç aklıma gelmedi nedir nasıl bir yerdir açıp bakiyim diye bir ihtiyaç duymamıştım. Sayenizde genel bir fikir sahibi olmuş oldum. Ayrıca uzun zamandır çeviri yapan birisi olarak bu yazının çeviri olmadığını görebiliyorum. Öyle bile olsa birisi güzel bir şey üretiyorsa çok fazla sorgulanmamalı bence. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum…
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim 🙂 Evet haklısınız yazımın çeviri olmadığı gayet açık ama bazen yanlış anlaşılmalar olabiliyor 🙂