Merhabalar 🙂 Uzun zamandır gitmek istediğim; lakin vakit bulamadığım İstanbul Modern Sanat Müzesi’ne sonunda gidebildim. Sanatın her dalına ilgim olmasına rağmen resim konusunda ciddi sıkıntılar çeken biriyim. Nedenini bende bilmiyorum; ama İstanbul Modern’deki resimlere hayran kaldım.
Haydi başlayalım turumuza 🙂 Biletimiz ve bilet fiyatları üstte yer aldığı gibi 🙂 Tabi ben sabırsız olduğum için perşembeyi bekleyip bedava bedava giremedim o ayrı :))
İçeri girer girmez gözüme bu resim çarptı. Bir fotoğraf çekimi yapılacaksa harika bir arka fon bence 🙂 Ayrıca gerçekten çok ciddi bir emek var. Şu resmi yapmak , bu görüntüyü yaratmak herkesin harcı değil.
Müzeye girer girmez sol tarafa dönünce bu güzel küre ile karşılaşıyorsunuz. Ben sobada elini ısıtır gibi çıksam da; hatta poz vereceğim diye küreyi tutup yerinden sallandırsam da burada poz verme isteğimin önüne hiç bir şey geçemedi. Dahi poz fikirleriniz varsa burası çok ideal bence. Şimdi diyeceksiniz ki; orası resim müzesi sen iyice fotoğraf atölyesine çevirdin. En başta dedim, benim resim sanatına ilgim bu kadar.
Şimdi kürede fotoğraf faslı bittiğine göre kafamızı çevirip bu alana bakabiliriz 🙂 Açıkçası burada ki eserlerin boyanma şekillerini görmenizi isterdim.
Gerçekten şu resimlere baktığınızda salt bir yaratıcılık görüyorsunuz. Nasıl bir yetenek , nasıl bir iç dünyayı dışa vurum… Gönül ister ki hepsini tek tek koyayım ama o zaman anlamı olmaz 🙂 Amacım bir kaç taneyi koyup merak uyandırmak ve gitmenizi sağlamak. Yalan yok.
Bu fotoğraftaki arkadaş kendince sanat yapmaya çalışmış , konsepte uymuş ama ne yaptığı anlaşılmamıştır 🙂 Şaka bir yana girdiğim bu oda stüdyo tarzında bir oda. Hareketli bir görüntüyü ekrana yansıtıyorlar. Orada gördüğünüz beyaz perdeler uçuşuyor falan. Bence fotoğraf için ışığı güzel bir yer 🙂
Yine mi küreyiz yine mi çiçek?
Bu fotoğrafı ortalayıp güzel bir şeyler ortaya çıkarmak çok istedik ama olmadı olduramadık ortaya böyle yan bakışlı bir şey çıktı 🙂 Bunu yapan ressama da hayranlığımı bildirmeden geçemeyeceğim.
Bu resmin adını ”The emek” koysam abartmış olmam her halde. Şu resime bakıp ressamın iç dünyasını çözümlemeye çalışmak pek kolay olmayacak ama küçük tahminler yürütelim 🙂 Mesela benim tahminim şu ; İnsan kendi sorunlarının yaratıcısıdır.
İstanbul Modern’in zannımca en popüler parçalarından kendisi 🙂
Fotoğraf karelerimden kaçmayan değişik çalışmalar 🙂 Hele sonuncusu. Bence gelecekte akademisyen ya da öğretmen olmayı düşünen herkesin önünde 1 dakika durup inceleyeceği bir çalışma 🙂
İşte en sevdiğim bölüm ; mozaik yerleştirme 🙂 Yan tarafında belli şekillerde mozaikler var ; mesela diyelim ki 11 sayısının bulunduğu bölümde beşgen var onu alıp gördüğünüz tahtadaki 11 olan yüzeye yapıştırıyorsunuz. Aşırı keyifli hatta biz arkadaşla resmen gurur namus meselesi yapıp az kalsın hepsini tamamlıyorduk 🙂
Ben şu karelere bakınca sadece şunu düşünebiliyorum ; bir sanatçı küçücük bir şeyi bile insanların dikkatini çekecek bir esere dönüştürebiliyor. Yaratıcılık ve sanat ruhu dedikleri de bu olsa gerek.
En aşık olduğum bölüm ise bu bölüm oldu. Kitapların olduğu her yer cennet gibi geliyor bana. Resmen hayran hayran baktım ve böyle bir oda hayali kurdum 🙂
Sinema bölümü de mevcut 🙂
Buyurun burada da müze planına yer vermek istedim 🙂 Yerleşim tamamen bu şekilde 🙂
Veee müzede beğendiğim bu son fotoğraflarla yazımı sonlandırmak istiyorum 🙂 Umarım yolunuz düşer. Gitmenizi şiddetle tavsiye ederim! (Hele resim sevdalısıysanız :)) Sevgilerimleee… 🙂
İstanbul'a gittiğimde bu müzeyide ziyaret etmeyi diliyorum. Teşekkür ederim. Güzel fotoğraflardı.
Asıl ben teşekkür ederim 🙂 Mutlaka ziyaret edin , çok keyif alacaksınız.