Viyana Gezi Rehberi-2

Viyana-1 yazımda gezilecek yerler hakkında çeşitli bilgiler paylaşmıştım sizinle hatırlarsanız 🙂 Şimdi de mutfağından tutun da ulaşımı, dili; kısacası geriye kalan ayrıntılarına değineceğim.

Viyana’ya Ulaşım

Viyana-İstanbul arası: Uçak ile 1 saat 49 dakika sürüyor.

Viyana-Prag arası: Uçak ile 21 dakika; otobüs ile yaklaşık 4-5 saat; trenle ise yine yaklaşık 4 saat sürüyor.

Viyana-Budapeşte arası: Tren ile 3 saat; uçak ile 45 dakika; otobüsle ise 2 saat 24 dakika sürüyor.

Para Birimi

Klasik bir çok AB ülkesi gibi Euro’yu kullanıyorlar.

Yeme-İçme

Schnitzel: Avusturya mutfağının dünya mutfağına armağanı olan Schnitzel, Viyana’ya geldiğinizde mutlaka tadılması gereken bir lezzet. Ben dana schnitzel yemiştim. Gerçekten yediğiniz scnitzelleri unutun ve bu tat da kendinizi kaybedin diyorum!

Kahve: ”Kahve her yerde kahvedir!” demeyin bana lütfen! Çünkü, Viyana’da içilen kahve diye bir şey var ki tadına doyum olmuyor. Size net bir şekilde söyleyebilirim ki; hayatımda içtiğim en lezzetli kahveyi burada içtim.

Mozart çikolatası: Viyanalıların Mozart çikolatası pek meşhur. Sadece Mozart’ı içeren pek çok dükkanları olduğunu düşünürsek buna şaşırmamak lazım. Ben tattığımda pek fazla beğenmedim; fakat ben beğenmedim diye kötü anlamına gelmiyor 🙂 Giderseniz deneyin mutlaka!

Viyana’da Ulaşım

Söz konusu eğer bir metropol ise; ulaşım sıkıntı olmuyor. Otobüs, tramvay ve metro gibi çeşitli ulaşım fırsatlarınız var. Bu arada otobüse binmek isterseniz; otobüsün içerisinden bilet almanız mümkün. Bilet kişi başı 2.30 Euro. Metroyu da kullanmak isterseniz; metro girişlerinde bulunan bilet alma makinelerinden faydalanabilirsiniz. Metro da yine kişi başı 2.20 Euro. Tramvayı deneyimlemediğim için bilet alma mandalitesini bilmiyorum; fakat gittiğinizde 48 veya 72 saatlik biletlerden alın. Biz çok metro, otobüs kullanmayız diye düşündük ama almak şart. Unutmadan bir de taksi tecrübemiz var; yanlış hatırlamıyorsam 25 Euro gibi bir ücret ödemiştik(Viyana merkezden Schönburnn sarayının yukarılarına kadarlık bir mesafe).

Kaynak: www.viennapass.com

Dil

Ülkenin ana dili Almanca; fakat halk İngilizce de biliyor. Hatta bizim Türk nüfusu fazla olduğu için oradakiler, Türkçeyi bile kelime kelime kapmış. Zaten Türkler ile de bir çok yerde karşılaştığınız; hatta Türk olmamasına rağmen bir kaç kelime Türkçe bilen taksiciye rastladığınız bir memlekette bunlara şaşırmamak lazım 🙂

Türk Kültürü

Niye böyle bir başlık açtığımı merak edeceksiniz ama gerçekten de Viyana bu başlığı hak ediyor. Başından beri çok Türk olduğunu söylüyorum; ama burada biraz daha ayrıntıya ineceğim. Viyana’ya erasmus fikirleri olan, Türk yemeklerini özlerim diyenler için özellikle değinmek istedim. Bir çok bölgede Türk restoranları var. Hatta Türk restoranını geçtim; Türk marketleri var. Marketin içinde börekler, simitler, birçok Türk markasına ait ürünler ne ararsınız var. Deneyimlediğim Türk yemekleri de güzeldi 🙂

Cafeler

Figl Müller: ”Schnitzel nerede yenilir?” sorusunun cevabı Figl Müller. Viyana merkez de iki şubesi var. Biri pasaj içinde diğeri ise biraz daha ilerisinde. Gitmeden önce rezervasyon yaptırsanız iyi olur; yoksa kapıda bekliyorsunuz. Fiyatlara gelince; bir dana schnitzel ve bir meyve suyuna 24 Euro ödedim.

Cafe Mozart: Buraya bildiğiniz Türk kahvesi içmeye girdik 🙂 Sunumu efsane. Koca bir cezvede, yanında lokumuyla falan geliyor. Tavsiye ederim; ama tadında bizimkine göre bir farklılık hissedeceksiniz(bizimki daha güzel). İki kahve 12 Euro tuttu bu arada.

Medusa Cafe&Bar: Yağmurdan kaçarken sığındığımız bu cafe bayağı lüks görünümlü. Garsonlar aşırı kibar. ”Bu kadar hizmet alınca karşılığı da vardır!” diye düşündürüyor; fakat fiyatları normal. Yanlış hatırlamıyorsam; latte ve yeşil çaya 6 Euro ödedik. Ayrıca lattesi muhteşemdi. Tamam, Türk kahvesinin haklı olarak bizde daha iyi olduğu gerçeği var; fakat Viyanalılar kahve işini biliyor 🙂

Konaklama

Kavalier diye bir otelde kaldık. Otel genel olarak fena değildi. Girer girmez size harita veriyorlar, odaları ferah. İki şişe sabun ve şampuan var. Schönburnn sarayına yakın. İyi özellikleri var yani; fakat bu her şeyin iyi olduğu anlamına gelmiyor. Bir kere en sinir olduğum şeyi yapıyorlar; yani internet sınırlı. Belli bir saat aralığı için internet şifresi verdiklerinden son gün ya internet kapanırsa telaşındasınız. Kahvaltı da da hiç bir şey yok. Biten şeyi söylüyorsunuz; tamam deyip ilgilenmiyorlar ya da şansıma unutuldu.

Hediyelik Eşya

Bir kere kar küresi falan gibi hediyeleri Viyana’dan almayı unutun. Çünkü, hediyelik eşya anlamında bu tarz ürünlerin fiyatları yüksek. Ben ki kar küresi koleksiyonu yapan insan; Viyana’dan kar küresi alamadım. Bu bağlamda alınacak en iyi hediye; Mozart çikolatası. Sonuçta kar küresi ile aşağı yukarı benzer fiyatlarda olsa da alacağınız kişinin tatlı ihtiyacını giderir en azından. Bir de Sisi çikolatası var.

İklim

İklimini, cehennem soğuğu olarak tabir edebiliriz. Yağmur bastırdığında deli gibi ıslanmamızın ve şubat ayında seyahat etmemizin de bunda etkisi var tabi…

Viyana rehberim burada sona eriyor. Bir sonraki durakta görüşmek üzere. Sevgilerimleeeee…. 🙂