Gezimanya Söyleşim Hakkında

10409353_10206033304888244_2283790149487929761_n

Hatırlarsanız , geçen günlerde Gezimanya editörü Özlem Mete ile yaptığımız söyleşiden bahsetmiştim. Benim için çok keyifli ve bu çok özel söyleşi maalesef ki kendini bilmez bir kaç kişi tarafından istismar edilmeye çalışıldı. Tabi başarılı olabildiler mi ? Hayır. Gezimanya ailesi asla böyle gereksiz insanlara yer vermez. Vermediler de! Buna rağmen, insan böyle şeylere sinirleniyor ve bunu yapan insanlara haddini bildirme ihtiyacı hissediyor.

Bugüne kadar hep eleştiriye açık bir insan oldum , bana YAPICI eleştiri de bulunan hiçbir insana bir terbiyesizlik yapmadım.Yapmam da! Karakterim buna müsait değil. Lakin her eleştirinin bir dozu vardır. Siz eleştiri ile hakareti karıştırıyorsanız bu çok farklı.

Dün sevgili Gezimanya ailesi Gezimanya’nın sitesinde söyleşimi yayınladığında altındaki yorumlara inanamadım. Neymiş efendim ”Finansman kaynağım neymiş ? , Fakirlere önerim neymiş ?  , İki açık öğretim bir örgün olunca üç üniversite deniliyormuş , Yok biz kızlar bir araba görsek yetermiş , Yok herkese gezgin denir miymiş? , Ben belki de iş için gidip gezginim demişim bla bla bla ” Pardon da siz kim oluyorsunuz? Beni hayatında bir kere bile görmeyen insanlar benim hakkımda atıp tutuyor. Bende işten gelmiş o yorgunlukla şaşkın şaşkın okuyorum. İnanın bunları yazmama gerek yoktu , beni bilen biliyor ama bu klavye delikanlılarına haddini bildirmek de gerekiyor. Çünkü bugün bana yarın size derler ya! Aynen öyle! Bugün ben bunlara haddini bildireyim ki yarın da size gelmesinler!

Öncelikle Allah’a şükür benim kimsenin parasına ihtiyacım yok. Bugüne kadar hep amacım kendi paramı kazanıp , kimseye muhtaç olmamak oldu. Evet , ailemden seyahatlerimde destek alıyorum! Doğru! Ama son Paris turumda çocukluğumdan beri biriktirdiğim paramı kullanmak zorunda kaldım! Aileme yük olmayayım diye! Yani benim yanıp tutuştuğum yüksek lisans paramdan! 2 gün telefon tanıttım , güneşin altında ve ayakta kalarak ! Hee bunları mız mızlanma gibi algılamayın. Madende zor şartlarda çalışan insanlar varken bunlar ne ki? Sadece benim anlatmaya çalıştığım kimseden beklenti içinde olmadığım ve OLMAYACAĞIM!  Ama ben bunları yaparken , işten yorgun gelip bilgisayarımı açtığımda ”Finans kaynağı kim? , Otel masraflarını karşılayacak enayi kim?” sorularını görünce çıldırdım. Bir de kızlardan darbe yiyip de hıncını çıkarmaya çalışanlar! ”Yok neymiş siz para ve arabaya gidersiniz!”. Bugüne kadar ne para ve arabaya gittim , ne de gideni destekledim! Hatta daha dün arkadaşımla konuşma konum ; ”Kocanın eline bakmayacaksın!” idi. Ben yıllarımı güçlü , ayakları üzerinde duran , ileride evladına rol model olabilecek bir insan olabilmek uğruna harcadım ve harcamaya da devam ediyorum. Bunların üzerine bir kaç kendini bilmez , benimle hayatı boyunca bir saat bile geçirmemiş klavye delikanlıları beni iftiraya boğuyor bunun destekçisi vardır diye. Önce insan ol insan!

23 yaşındaki bir insana iftira atmak günahların en büyüğüdür. Hadi daha bekar olup aile , evlat olayını sindirememişleri bir yana koyuyorum; bir de kucağında bebeği ile poz verip kendi egosunu tatmin etme peşine düşen , beni ”kendince” gezgin bulmayan( ki olabilir saygım var! ) , okuduğum üniversitelerle alay etmeye kalkışan insanlar bile var. Bu insanlar Allah’tan korkmuyor mu? Hiç mi vicdan yok ? Kucağındaki evladına bakıp yüzü kızarmıyor mu? Çok merak ediyorum.

Bu arada benim okuduğum üniversitelerle dalga geçmeye çalışan insanlara sorarım; siz ne kadar emek verdiniz hayalleriniz için de milletin eğitimine dil uzatıyorsunuz? Ben iki , üç boş insanın lafına bakmam. Siz sadece kıskançlığınızla kavrulursunuz. Ben kendimle gurur duyuyorum. Ben zorluğu da bilirim , hem de çok iyi bilirim ! Yeri geldi değil seyahat etmek , annemin babamın bana verdiği paraları biriktirip onlara geri verirdim. Okuduğum üniversite de yüküm bir nebze de olsun onların sırtlarından kalksın diye ilk sene bölüm birincisi olup , üstün başarı bursu kazandım! Yeri geldi okullarımı bitirebilmek ve hedeflerime ulaşabilmek için , aylarca evden dışarı çıkmadım. Şimdi gelmiş bir kaç kendini bilmez eğitimime laf ediyor. Kenara kayın haddiniz değil!

Ayrıca yaptığımız söyleşi de beni asrın gezgini , olağan üstü gezgin diye tanıtan olmamış ama bazıları öyle tanıtılmışım gibi gezgin olmadığımı iddia etmiş. Kendini paralamış 🙂 Daha ”gezgin” ile ”kaşif” in farkını bilmiyorsun , tamam , anladık! Araştırmayı denedin mi hiç? Hasetten zaman bulamayanlar olabilir , ben açıklayayım hemen ; Gezgin , çok gezene ; kaşif ise bilinmeyeni keşfedene denir. Ben söyleşimde ”Kaşifim!” diye bir iddiada bulunmadım. ”Keşfetmeyi seviyorum,” dedim. Belli başlı yerleri tabi ki öncelikli geziyorum ama oraya ait farklı olan her şeyi keşfetmek istiyorum. Lakin ben bir kaşif değilim. Siz kabul edin , etmeyin umurumda değil ama BEN BİR GEZGİNİM! Elimdeki sınırlı olanaklarla da maalesef kaşif olmaya ne zamanım ne de maddiyatım var. 5 günlük geziye bile çıkarken zar zor ayarladığım zamanımı ve maddiyatımı tabiki de en önemli ülkeleri gezerek kullanacağım. Maddiyatım ve zamanım arttıkça da daha bilinmeyene , daha keşfedilmeyene gideceğim. Bir de zaten yazının başında genç gezgin yazılmış onu oku bari! Genç yani ; Ne? Yolun başında! Bu eleştirileri yapanlar öncelikle blogumu okumayı deneselerdi , Hollanda turunda nasıl bir gezgin olduğumu , rotamı nasıl belirlemeden arkadaşımla kafama göre dolaştığımı bilebilirlerdi! Ama , yooo! Onlar eleştirirler , çünkü okumak zor , klavye delikanlılığı basittir , kendileri gibi!

Bir de şunu söylemek istiyorum , bu blogda yazdığım her şey bana göre doğrudur ama başkasına göre yanlış olabilir. Ben Paris’e gidince keşke 1 ayım olsa da burayı karış karış keşfetsem dedim ama başka bir arkadaş 3 gün bile fazla diyebilir. Ama bana düşüncelerim soruluyorsa ben kendime göre cevaplarım. Bana göre böyle , diğerine göre böyle.

Uzun lafın kısası herkes eleştirmen olmuş da haberimiz yok 🙂 Daha iyisini yapın da biz görelim. Bu arada eğer şimdi geldiğim noktadan hasetlenen varsa kötü haber ; Allah’ın izniyle bir kaç seneye kadar benimle ilgili göreceğiniz şeylerde haset kat sayınız artabilir. O yüzden; şimdi bu kadar kötü yapıyorsa sizi bu başarım, o zaman nasıl olursunuz bilemiyorum 🙂 Unutmadan (400’ü aşkın) söyleşimi beğenen , kalp gözüyle inceleyip başarılar dileyen herkese sonsuz teşekkürler! İyi ki varsınız , sizin gibi insanların varlığı beni çok mutlu ediyor 🙂 Bir de Gezimanya ailesi! Siz var ya siz dünyanın en tatlı gezi sitesisiniz. Sizin yazarlarınıza ,takipçi kaybetme derdini bir kenara bırakıp, sahip çıkmanız muhteşem! Siz de öyle! İyi olan herkes iyi ki iyi ki var! Sevgilerimlee.. İçinde sevgi olamayan insanlara bile!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir