Terezin Nazi Kampı

Tarihte çok büyük zulümlere şahitlik etmiş yerler vardır. Bu yerler, en derin acıların en büyük tanığı olmakla birlikte yaşanan acıların da utancını sonsuza kadar yüreğinde taşır. Gittiğiniz zaman o acıları size de yansır. İçten gelen bir üşüme hissedersiniz. Nedenini anlayamaz ama tahmin edersiniz. O gelen üşüme, orada zulüm gören insanların yüreğinin soğukluğudur. Bilirsiniz psikoloji de ”duyarsızlaşma” kavramı vardır. İnsan belli zaman sonra acıya duyarsızlaşır ve artık içi soğumaya başlar.

İşte bu bahsettiğim özellikleri taşıyan yerlerden biri; Terezin Nazi Kampıdır. İnsanın gitmekten hem üzüntü hem de utanç duyacağı bu kamp, nice zulümlere şahitlik etmiştir. Nice göz yaşları, nice umutsuzluklar ve nice soğukluklar… Şu an belki insanların elini, kolunu sallayarak gezebildiği alanlar çoğu insana mezar olmuştur.

DSC_0861.JPG

Aslına bakarsanız Terezin muhteşem bir yerdir. Huzur doludur. Orada bir saat yürümek bile insana huzur verir; fakat kampa gelince… İşte o zaman her şey değişir. İşte o zaman acı başlar. İşte o zaman o bahsettiğim soğukluk başlar.

DSC_0860.JPG

Girişte bu mezarlık karşılar sizi… Birçok insanın ne acılarla katledildiğini düşünürseniz, bu mezarlık insanlık tarihinin en utanç verici mezarlıklarından biri haline dönüşür. 1945-1958 yılları arasında kurulan mezarlıkta yaklaşık 10.000’den fazla cenaze bulunmaktadır.

12687772_10207845169543728_7485002960510478894_n.jpg

Kampın içerisi numaralandırılmıştır. O yüzden kampı anlatırken numaralar ile ifade etmeye çalışacağım. Örneğin; İdari Avlu, 2 numaralı bölgeyi oluşturuyor. Kampta 34 bölüm var. Milli mezarlıkları başta anlattığım için yaklaşık 33 bölüm kalıyor ama korkmayın! Sizi boğmayacak şekilde özetleyeceğim.

12645166_10207845169063716_538662401097204926_n

3 numaralı oda, kampın kayıt ofisi olarak kullanılıyor. Burada tutuklu olan kişilerin kaydı tutuluyormuş. Kayıtları tutan hapishane müdürünün adı W. Schmidt… Kendisi savaş sonrası yargılanmış ve idam edilmiş.

12642765_10207845168983714_4754549942346883598_n.jpg

4 numaralı bölüm, gardiyan evi olarak geçiyor. Burada tutukluların mektupları sansürleniyor ve ifadeleri alınıyormuş.

943908_10207845168623705_173186859283429451_n

5 numaralı bölümde, hapishane müdürünün ofisi bulunuyor. Bu görevi üstlenen kişi Heinrich Jöckel, acımasızlığı ile bilinen biriymiş. Sonu mu ne olmuş? Yargılanmış ve idam edilmiş.

12647100_10207845168063691_7793146154986589815_n

6 numaralı bölüm,giysi ambarı olarak kullanılıyormuş. Tutuklular sivil kıyafetlerini değiştirip yenilmiş orduların üniformalarını giymek zorundaymış. Bu bölümün yöneticisi de K. Wachholz. Onun da sonu idam olmuş.

DSC_0868.JPG

7.bölüme doğru ilerlediğinizde de bu yazı ile karşılaşıyorsunuz: ”Arbeit Mach Frei!” Yani; ”Çalışmak özgürleştirir!” Aslına bakarsanız bu Nazi tarihinin en büyük yalanlarından biridir. Çünkü çoğu insan özgürleşmek bahanesiyle çalıştırılmış ve ardından da katledilmiştir!

12509621_10207845165263621_8067530813889470912_n

12662042_10207845164023590_9208401887473584035_n12494975_10207845158823460_7750226887029900211_n

8. bölümde birinci avlu A ve B bloklarına ayrılmış. Bunlarda 17 tane toplu hücre ve 20 tek kişilik hücre bulunuyor. Avluda da yaklaşık 1500 kadar tutuklu bulunurmuş.

12647231_10207845164583604_8940601073393729754_n

9. bölüm ile birlikte tutukluların bulunduğu hücreleri görmeye başlıyoruz. İşte o bahsettiğim soğukluk, buralarda başlıyor. Düşünün bir hücrede 60-90 kişi kalınıyor.

12592341_10207845164143593_8551115120733207675_n

Böyle bir odada siz de dahil olmak üzere 60-90 kişiyle yaşadığınızı  düşünün! Acımasızca davranışlara maruz kalmak da cabası…

Ayrıca hücreleri de bölümlendirmişler. Mesela Rus hücresi olan 1 numaralı hücreye Sovyetler Birliği vatandaşları, 2 ve 3 numaralı hücreye kurtuluş harekatına katılan, Yahudiler ile ilgili yönetmeliklere uymayan veya gettoda değişik suçlar işleyen Yahudiler getirilirmiş.

Getto: Yahudilerin kendi istekleri ve kendi seçimleriyle oturdukları ya da zorla yerleştirildikleri, bu yüzden de sonunda sinir zayıflamasına varan davranış kalıpları oluşturdukları, kent dışında bir yerleşim alanını ifade eder.

12512811_10207845163463576_7767735168302295173_n.jpg

10. bölüm, tabiplik odası olarak kullanılmış. Burada doktor B. Krönert çalışıyormuş. Onun akıbeti ile ilgili bir bilgi bulamadım. Kötülük yapmışsa kötülük bulmuş olmasını temenni ederim. Çünkü buralarda Yahudilere canlı ameliyatların yapıldığından bahsetmişti bir rehber… Yaşanılan acıyı tahmin edebiliyor musunuz?

12647324_10207845163343573_1730883667444719807_n.jpg

11 bölümde de I. Avlu kumandanının ofisi bulunuyor. Önce A. Neubauer sonra ise S. Rojko tarafından yönetilen ofiste çalışma timleri oluşturuluyor ve hücredeki tutukluların kayıtları tutuluyormuş. Ayrıca adı geçen iki yönetici de sonradan yargılanmış.

12592332_10207845161263521_6281958361164673426_n

12. bölümde tek hücreler bulunuyor. Ağır suçu olan, idam cezasına çarptırılmış olan ve henüz ifadesi alınmamış olanlar buralarda tutuluyormuş.

12642603_10207845161703532_2496314881905855102_n.jpg

13. bölüm, banyo ve bit arama odası olarak kullanılıyor. Düşünün böyle bir ortamda banyo yaptığınızı… Ne kadar rahat olabilir insan? Ya da ortam ne kadar steril olabilir?

11181928_10207845162503552_3103937429096344280_n.jpg

14. bölüm, revir. Burada hasta olan tutuklulara hekimler bakarmış.

12661768_10207845163023565_1567802696556671011_n.jpg

15. bölüm, örnek tıraş odası olarak kullanılıyor. Bu haline 1944 yılında getirilmiş. Hijyene verdikleri önemin(!) bir örneğini teşkil ediyor. İnsanları aynı yerde yıkayıp sonra da hijyenden söz etmek de ancak böyle bir düzende olabilirdi…

DSC_0870.JPG

16. bölüm, hastane reviri olarak kullanılıyor. Savaşın sonlarına doğru korkunç şartlar altında yaşadıklarından yüzlerce kişi tifüs salgını nedeni ile hayatını kaybediyor. 1944 yılında da geçici olarak kadınlar reviri buraya taşınıyor. Birde, iç kısımda fotoğrafı görünen kişiden çok kısa bahsetmek istiyorum. Adı Milada Horakova. Kendisi bir politikacı ve karışmış olduğu çeşitli politik hareketlerden dolayı önce idam cezasına çarptırılıyor; sonrasında ise cezası ömür boyu hapse çevriliyor. Alman hapishanelerinde kaldıktan sonra Terezin’e gönderiliyor.

DSC_0877.JPG

17.bölüm, geçiş koridoru olarak adlandırılıyor. Şimdilerde aydınlatılmış olsa da vakti zamanında derin karanlıklara gömülmüş olması muhtemel… Buradan idam alanına geçiliyor.

DSC_0886.JPG

18. bölüm, morg olarak kullanılıyor. İşkencelerle öldürülen tutukluların cansız bedenleri buraya konuluyormuş. 1942 senesinin sonundan itibaren bu cenazeler Terezin krematoryumunda külleştirilmiş.

DSC_0895.JPG

19.bölüm, idam alanı olarak kullanılmış. İdamlara 1943 yılında başlanmış ve 250-300 tutuklu herhangi bir mahkeme ilanı olmaksızın silahla öldürülmüş. En geniş çaplı idam ise 2.5.1945 senesinde 52 kişinin idamı ile gerçekleşmiş.

DSC_0899.JPG

dsc_0900

20. bölüm, toplu mezarların bulunduğu bölüm ve buradan 1945 yılında 601 vücut çıkarılmış.

DSC_0905.JPG

21. bölüm, ölüm kapısı olarak geçiyor. İdama giden mahkumlar bu kapıdan geçerlermiş.

12651282_10207845158503452_6754481436437004086_n

22. bölümde, 1942 yılında yangına karşı su deposu olarak inşa edilen ve gardiyan aileleri tarafından yüzme amaçlı kullanılan havuz bulunuyor. Bu havuzu Yahudi tutuklular ve Roudnice’li öğrenciler inşa etmiş.

12647121_10207845158063441_8272351478420903013_n.jpg

 

23. bölüm, günümüzde Terezin hakkında belgesel nitelikli filmlerin izlendiği; fakat 1942 senesinde denetçi personel için kurulan bir bölümdür. Ayrıca, sinemasının lobisi resim galerisi olarak kullanılmaktadır.

12647364_10207845157543428_3717723020039366044_n

24. bölümde, dördüncü avlu bulunuyor ve bu avlunun yapımına 1943 yılında başlanmış.İlk tutuklular 1944 yılında buraya sevk edilmiş ve burada yaklaşık 3000 tutuklu acılar içerisinde ölmüş.

12592486_10207845157903437_4222168749420713569_n.jpg

25. bölüm, dördüncü avlunun idari binası olarak kullanılıyor. Günümüzde ise içerisinde diğer Nazi kamplarından getirilen topraklar bulunuyor.

12642889_10207845155543378_6507442398501796924_n12642945_10207845155503377_1183707914563857098_n

26. bölümde toplu hücreler bulunuyor. Bu hücrelerin her birinde 400-600 tutuklu kalıyormuş. Şu küçücük odada 400-600 kişi, onlara yetip yetmediği tartışılabilecek kadar ranza ve birkaç tane lavabo. Ne kadar acı bir tablo değil mi?

12662571_10207845156343398_4794892719067225915_n.jpg

27.bölüm, avlunun yüksek bölümünde kalan hücrelerin ve örnek teşkil edecek idamların gerçekleştirildiği yer olarak geçiyor. Hatta firarilerden (biri tesadüfen seçilmiş olan) iki erkek ve bir kadın örnek olması için idam edilmiş.

12631540_10207845156503402_6571184465943808217_n.jpg

28. bölümde bulunan tek kişilik hücreler 1945 senesinde toplu hücre olarak kullanılmış.

10406516_10207845153903337_2071593248419404142_n12654497_10207845154703357_8993012728522143019_n12669577_10207845154743358_378707102789099070_n

29. bölüm, günümüzde müze ve galeri olarak kullanılıyor. Nazi dönemine ait kıyafetler ve resimlerle o dönemler anlatılıyor. Ayrıca çektikleri zulümlere burada da bir kez daha tanıklık ediyorsunuz. Mesela; günlük yemek olarak ekmek veriliyor ve bu ekmek önceleri 370 gr iken 1945 yılında 250 gr’a düşürülüyor.

Önceden burada gardiyan ekibi konaklıyormuş.

1915286_10207845152743308_4542494976267478632_n.jpg

30. bölüm, beyler evi olarak geçiyor. Bu evde hapishane müdürü, bazı önde gelen gardiyanlar ve aileleri kalıyormuş. Bugün ise Anıt ofisleri olarak kullanılıyor.

31. bölümde ikinci avlu yer alıyor. Burada tutukluların çalıştıkları atölyeler bulunuyormuş. Günümüzde ise ziyaretçiye kapalı.

32. bölümde kantin çalışanlara hizmet veriyordu.

DSC_0909.JPG

 

33. bölümde üçüncü avlu bulunuyor.1942 yılı haziran ayından itibaren kadınlara ayrılan bu avluda, 1944 senesinde geçici olarak Litomerice toplama kampına gönderilecek tutuklular barındırılmıştır.

Biraz uzun oldu farkındayım ama bu kadar uzun anlatmadan da olmazdı… Mutlaka gidin, görün. Ne kadar nerede ne olduğunu anlatsam da orayı yaşamanızda şart. O havayı solumak da o acıyı hissetmek açısından önemli. Unutmadan küçük bir ek! Hayat Güzeldir filmi Terezin Nazi Kampında çekilmiş. Sevdiğiniz bir filmse sizin için daha da anlamı olacaktır 🙂 Sevgilerimle…

NOT: Gitmeden önce ”Anne Frank’ın Hatıra Defteri” kitabına göz atın!

0 Comments on “Terezin Nazi Kampı”

  1. Öncelikle fotoğraflara kendi duygularınızı da katarak paylaştığınız için teşekkür ederim. Tasvirleriniz ve samimi duygularınız ; okurken bana oradaymışım hissi verdi.

    Tabi onlarca yıl önce yaşanan bu vahşetin izlerini silmek mümkün değil. Fotoğraflarda bile öyle soğuk duruyor ki, insanın içini ürpertiyor.

    Bu arada esir kampındaki banyo ve örnek traş odası diye bahsettiğiniz bölümler bana askerlik günlerimi hatırlattı.. Askerliğimi 2014 yılında yaptığımı düşünürsek, banyo ve lavabolarda durum bizde de çok farklı değil maalesef.

    Blogunuzu yeni keşfettim, bundan sonra da sık sık ziyaret edeceğim. Umarım güncel tutarsınız.
    Başarılar ve bol keyifli geziler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir