Ekstrem Turizm ve Türkiye

”Travel” yani ”acı çekmek” kelimesinden türeyen seyahat etme eylemi; günümüzde, acıdan ziyade keyif veren ve sadece bir tıkla gerçekleştirebileceğimiz bir eylem haline dönüştü. Bu dönüşümle, gezgin sayısı daha da arttı ve herkes seyahat hareketinin bir bölümünde kendine yer buldu.

Bu gelişmeler çeşitli avantajlar getirse de; bireylerin rahat seyahat edebilmelerinden ötürü salt seyahat hareketlerinin onları tatmin etmemesi gibi bir dezavantajı da beraberinde getirdi. Tabi bu noktada acentelere, çeşitli alternatifler üretmek düştü. Mesela, bu alternatiflerden biri; ekstrem turizm.

extreme-tourism_1-5
Fotoğraf: www.drprem.com

Ekstrem… Yani; bizdeki anlamıyla aşırı, uç. Bu aşırılıklar ve uç noktalar turizmde karşımıza korku turizmi, macera turizmi, terör turizmi ve macera sporları gibi çeşitli şekillerde çıkabiliyor. Genelde yapılması yürek isteyen, sıradanlıktan uzak ve içinde önemli zorluklar barındıran aktiviteleri içeriyor.

Bu aktiviteler için; belli bir miktar parayı da gözden çıkarmak gerekiyor. En basitinden, bir korku turu yapmak için yaklaşık 80 TL gibi bir ücret; hapishane turu için ise yaklaşık 42 TL gibi bir ücret ödeniyor.

lisbon-ghost-tour
Fotoğraf: www.portugal-sport-and-adventure.com

Ekstrem turizm; birçok bölgede turizmin canlanmasını ve o bölgeler için çeşitli alternatiflerin oluşturulmasını sağlıyor. Bu yönüyle, Türkiye gibi turizm anlamında sıkıntıya düşmüş bir ülkede; ekstrem turizm önemli bir kurtarıcı pozisyonuna geçebiliyor. Şöyle ki, ülkemizde batıl olaylara inanma oranının hatırı sayılır bir düzeyde olduğunu düşünürsek; Türkiye’de bir korku turizmi potansiyeli geliştirilebilir. Son zamanlarda, bu konu ile ilgili olarak sosyal medyada birçok korku turuna rastladım. Açıkçası bizdeki akıbetini merak ediyorum. Umarım başarılı olurlar; fakat bizdeki korku turizmi örneklerini görünce de ürkmüyor değilim açıkçası. Elimizde korku turizmi potansiyeli varken; ”Bunu ne kadar değerlendiremeyiz?” örneğini fazlaca göstermişiz çünkü 🙂

Hapishane turizmi ve ya karanlık turizm kapsamında da ülkemizde ciddi potansiyellerin olduğunu düşünüyorum. Hem şehrin tanıtımı hem de bu tecrübelerin yaşanması turistlerin çekilmesi açısından önemli olacaktır. Örneğin, şu an müze olarak kullanılan Sinop ceza evi, hapishane turizmi için değerlendirilebilir bir örnektir.

sinop-tarihi-cezaevi-fikir-bizim.jpg
Fotoğraf: www.fikirbizim.net

Belli bir ücret karşılığında gelen turistlere önce kısa bir Sinop turu yaptırılıp sonrasında da belirli bir süre mahkum hayatı yaşatılabilir. Gerçek bir mahkummuş gibi bu deneyimi yaşadıktan sonra; turist Sinop ceza evi müzesini gezip turunu noktalayabilir.

Türk turizmini ekstrem turizm açısından en çok güldüren; ekstrem sporlar olarak görülmektedir. Özellikle Fethiye’de yapılan çeşitli ekstrem spor turları iç ve dış turizm anlamında önemli canlanmalar sağlamaktadır.

Genel olarak; ülkemizin ciddi zorluklar yaşadığı, Rusya ve Çin gibi önemli pazarları kaybettiği bu zorlu dönemde; iç turizm ve dış turizm anlamında gerekli faaliyetlerin geliştirilmesi önemlidir. Bu gelişimde de ekstrem turizm gibi; içinde birçok alternatifi barındıran bir turizm türüne de ihtiyaç duyulmaktadır. Yetkililerin dikkatine 🙂

Sevgilerimleeeee…. 🙂

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir