Aile Yanında Konaklama

Daha önce yazdığım ”8 soruda Londra’da Dil Okulu Öğrencisi Olmak” yazımda belirttiğim gibi yurt dışına ilk çıktığımda aile yanında kalmıştım. Hayatımda ilk kez böyle bir tecrübe yaşadığım için hem biraz afallamış hemde olayları akışına bırakmıştım 🙂 Şimdi size tüm yönleriyle aile yanında konaklamayı anlatacağım. Benim gibi ilk yurt dışı tecrübesinde aile yanında konaklamak isteyenler için de bir yol gösterici olur umarım.

Seçim Aşaması

544433_4107744408508_891039785_n.jpg
Soho Park

Seçim aşamasında, sizin şu olsun ya da bu olsun deme şansınız yok. Hangi dil okuluyla gidecekseniz o dil okullarının anlaştıkları kurumlar var. O kurumlar vasıtasıyla size hostluk yapacak kişiler seçiliyor.

Bu seçilen kişiler çeşitli denetimlerden geçiyorlar. Benim ev sahibim kendi evinin denetlendiğinden, uygunluk durumunun incelendiğinden bahsetmişti. Yani kalkıp sizi hırsız uğursuz birinin evine göndermiyorlar.

Bir de ben ev sahibimin ilk öğrencisiydim. Daha o sene hostluk işine girmişti. Umarım ilk ve son öğrencisi olmamışımdır. Uzun lafın kısası; birilerinin ilk öğrencisi de olabilirsiniz 500. öğrencisi de 🙂

Ayrıca bu aşamada oda+kahvaltı mı yoksa oda+kahvaltı+akşam yemeği mi istediğinizi belirlemeniz gerekiyor. Naçizane tavsiyem; oda alın yeter. Zaten kahvaltı dedikleri corn flakes. Biz Türküz doymamız zor yani. Yemekleri de bizim kültürümüzden farklı olabiliyor. O yüzden kendi yemeğinizi kendiniz yapın.(Ben yemek yapmayı Londra’da öğrenmiştim!)

Ailenin Belirlenmesi

217898_4203566964012_124038306_n.jpg
South Kensington

Bu aşamada size hostluk yapacak aile belirlenir. Belirlenen ailenin iletişim bilgileri ve hobileri gibi detayları aktaran bir belge size iletilir. Bu bölümde ev sahibinizi stalklar ve ulaşmaya çalışırsınız.

Benim ev sahibim tek başına yaşayan, Jamaika’lı bir kadındı.Eğer rotanız İngiltere ise ev sahibiniz ya Jamaika’lı ya da Pakistan’lı olacaktır; fakat korkmayın. Orada yaşayan insanlar oldukları için İngilizceleri çok iyi düzeyde.

Aile ile İletişim

551877_4188656191252_1044353335_n.jpg

Ben ev sahibime mail atmıştım. ”Sizin memlekete geliyorum, ne tarz kıyafetler almalıyım?” gibi absürd soruların olduğu bir mail hemde… Tabi o zamanın kafası…

Size çok büyük ihtimal dönüş yapacaklardır. Gitmeden ev sahibinizi tanıyıp ona çeşitli sorular sormanız sizi de rahatlatır.

İlk Karşılaşma

480784_4077860901439_2108174398_n
Eski ev sahibim Connie ve yiğeni Bambino

Türk filmlerindeki gibi olmaz ama iki tarafında şaşkın bakışlarıyla örülüdür. Hele benim gibi ilk tecrübeniz ise daha bir şaşkın şaşkın olursunuz. Tanışma faslı ile başlayan seremoni ev tanıtma, valizleri odaya taşıma ve odaya alışma gibi fasıllarla devam eder.

Ayrıca, ev sahibinize eli boş gitmeyin! Bir lokum, bir masa örtüsü, bir fincan takımı veya ülkeyi temsil eden bir bardak… Artık gönlünüzden ne koparsa! Ben lokum götürmüştüm ev sahibime; fakat acı bir gerçek ki ev sahibim tatlı sevmezmiş…

Alışma

534848_4061377889374_2087719126_n

Ev sahibiniz bu konuda yardımcı olacaktır. Sizinle gelip seyahat kartınızı çıkaracak, sizi alışverişe götürecek ve hatta sizi otobüse kadar bindirecektir. (Bunları yapmazsa insan değil zaten!) Tabi bunlar başlarda olacak. Her gün bu sahneyle karşılaşmayı beklemeyin. Hatta benim ev sahibim kadar bonkör ise size ilk akşam yemek bile ısmarlayabilir.

Bu arada, ilk başta afallasanız da sonrasında 30 yıldır orada yaşıyormuş gibi rahat olacaksınız. Çünkü arkadaşlarınız, ev sahibiniz ve sizin her açıdan kendinizi oraya adapte etmeniz size hep orada yaşamış hissi verecektir.

Olumlu Yanları

297581_4188652151151_2074794896_n.jpg
Greenwich
  • Alışma süreniz kısalır; çünkü her konuda yardım alırsınız.
  • Başınız sıkışsa aileniz kadar olmasa da arayıp yardım isteyeceğiniz birisi vardır.
  • Pratik şansı artar.(Tabi her dakika sizinle konuşacağını hayal etmeyin… Her şeyin bir sınırı var.)
  • Başka kültürden bir insanla yaşama tecrübesi edinirsiniz.
  • Kontrole tabi tutuldukları için daha güvenilirdirler.
  • Yemek konusunda sıkıntı yaşarsanız size yardımcı olabilirler.

Olumsuz Yanları

603561_4177822640420_939486842_n
Madame Tussauds/Audreycim çubuğunu burnuma sokarken…
  • Yeri geldiğinde sizin duşunuza kadar karışabilirler. Ben yaşamadım ama arkadaşıma ev sahibinin:”Lavabodaki su damlalarını deterjanla sil!” dediğini biliyorum…
  • Jamaika’lıların biraz pintilikleri olabiliyor. Bir bakıyorsunuz sabun koymuyor, bulaşık yıkıyorsunuz: ”Hepsini bir yıka, su ve deterjan gitmesin!” diyebiliyor. Bir de benim ev sahibim hostlukla beraber üç iş yapıyordu ve tek yaşıyordu.
  • Saat sınırı olabilir. Bunu ben yaşamadım ama bazı ev sahiplerinin:” 10’a kadar geldin geldin yoksa kapıyı kilitlerim!” dediği muhabbetler dönebiliyormuş. Benim ev sahibim: ”İstediğim saatte gelebilirsin.” diyordu.
  • Çocuklu aile ise bittiniz. O çocukların gürültüsünden çıldırabilirsiniz.

Host ile iyi geçinmenin yolları

428924_4128401204915_158462676_n

”Ben ona iyilik yapmaya mı gidiyorum?” demeyin. Bir süre bir arada yaşayacaksanız aranızın iyi olması lazım yoksa canınız sıkılabiliyor. Ben sonlara doğru ev sahibimle papaz olmuştum mesela. Nedeni de anladığım kadarıyla ”jumping”. Zıplıyormuşum yani. E be Allah’ın Jamaika’lısı müzik dinlerken mumya gibi mi durayım? Ayrıca zıplamıyordum, dolanıp duruyordum odanın içinde dikkatinizi çekerim.

Neyse, ben neyi anlatacaktım? Hee, iyi geçinmenin yollarını. Bu kadar kötü şey söyledikten sonra olmadı ama ev sahibimle güzel günlerimizde oldu. İşte o güzel günlerden taktikler;

  • Kendi bulaşığınızı yıkarken onunkilere de el atın! Tabi 4-5 kişilik aile ise oranın bulaşıkçısı olmayın ama iki kişi yaşıyorsanız çok bulaşık çıkmaz.
  • Çöpünü atın! Acayip değer kazanırsınız. Benim ev sahibim yanlış anlamadıysam bir kere telefonda: ”Öğrencim iyi biri, çöpü bile atıyor!” demişti.
  • Jeste jest! Önemli kural bu. Mesela, benim ev sahibim ilk akşam bana pizza ısmarlamıştı. Ertesi günü de beni Türk caddesine götürdü. Öyle olunca bir akşam önce o ısmarladığı için ertesi günü de ben ısmarladım. Hatta biz Türklerin meşhur bir sözü vardır: ”Burada senin paran geçmez!” diye. İşte ben o cümleyi ev sahibime: ”My place my place” diye çevirip ödemesini engellemeye çalışmıştım. Hey gidi günler hey…
  • Zor anında destek olun! Sonuçta aranızda ne yaşanırsa yaşansın; ev sahibiniz salya sümük ağlıyorsa ya da canı sıkkınsa yanında olmaktan çekinmeyin. Derdini sorun. Yardımcı olmaya çalışın.
  • Ailesine de sevimli görünün! Çünkü, içlerinden kafa dengi birileri çıkabilir ve size yardımcı olabilir. Gerçi ben ev sahibimin ailesiyle tanışmıştım. Hatta kuzeni alışverişe götüreceğine söz vermişti ama kadının diş ağrısı tutmuştu. Peh…Ayrıca, ailesi ile iyi anlaşmanız ev sahibinizi de mutlu edecektir.

Kısacası aile yanında konaklamak bu şekilde… Kafanıza takılan her hangi bir problem olursa iletin mutlaka olur mu? Sevgilerimle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir